HATAY’IN ANAVATANA KATILMASI - 29 HAZİRAN 1939

Hatay, 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile Fransa mandasındaki Suriye’ye bırakıldı.
Suriye’deki Fransız mandasının kaldırılması için 9 Eylül 1936’da bir antlaşma yapıldı: Hatay ve Đskenderun’un
kaderi, Suriye hükümetine bırakıldı ve sorumlulukları Fransa’dan Suriye devralacaktı. Bu durum her iki tarafta sıkıntı
yaratmıştı. Türk hükümeti 9 Ekim 1936’da Fransa’ya verdiği bir nota ile durumu protesto etti ve Suriye ve Lübnan için
tanınan bağımsızlığın Hatay’a da tanınmasını istedi. Hatta Türkiye’nin ısrarıyla Milletler Cemiyeti’ne mesele götürüldü.
14-16 Aralık 1936’da Đsveç Temsilcisi Sandler, raportör olarak tayin edildi.
Đngiltere, Akdeniz dengesi açıdan iki ülkenin arasının açılmasını istememiş ve 20 Ocak 1937’de Hatay’a ayrı bir
statü  tanınmasına  dair  kararı  kabul  etti.  Bu  karara  göre  Đskenderun  ve  Antakya;  iç  işlerinde  bağımsız,  dış  işlerinde
Suriye’ye bağlı hale getirilirken, resmi dilin Türkçe olması, ayrı bir anayasanın bulunması kabul edildi. (Hatay Devleti)
Yeni  statü  uygulanırken  haksızlıkların  yapıldığı  anlaşıldığında  Türkiye,  duruma  müdahil  etmiş  ve  seçim
sisteminin düzeltilmesini istemiş, Ocak  1938’de de değiştirilmiştir. Avrupa’da savaş tehlikesi, Fransa’yı Orta Doğu’da
güçlü devlet olan Türkiye’ye yakınlaştırmıştır. 3 Temmuz 1938’de Hatay’da asayişi sağlamak üzere 6000 kişilik bir ordu
(1000’i Hatay’dan, 5000’i Türkiye ve Fransa’dan) kurulacaktı. Ağustos’ta yapılan seçimle 40’ın 22’sini Türkler kazanmış,
Türkçe yemin ederek Sancak’a  “Hatay Devleti” adını verdi.  1 yıl bağımsızlıktan sonra  29 Haziran  1939’ta oy birliği
yaparak anavatana katıldı.
Hatay  sorunun  çözüm  görüşmeleri  Atatürk  döneminde  iken,  anavatana  katıldığı  zaman  ölümünden  sonra
olmasıdır. Böylece Misak-ı Milli’ye uygun biçimde Suriye ile olan güney sınırımız çizildi.
ATATÜRK DÖNEMĐ BAZI ÖNEMLĐ OLAYLAR
1) Locarno Antlaşması (16 Ekim 1925)
Đngiltere, Almanya ve Fransa arasında imzalanan saldırmazlık antlaşmasıdır. Türkiye üye değildir.
2) Bozkurt - Lotus Olayı (2 Ağustos 1926):
Türkiye  gemisi                                                                                                                        “Bozkurt”  ve  Fransız  gemisi   “Lotus”un  Ege  Denizi’nde  çarpışmaları  ve  kaza  sonucu  Bozkurt
gemisinin batması ile 8 Türk vatandaşın ölmesi olayıdır. Türk yargısı, Lotus’un kaptanını yargılamak istemiş, Fransa karşı
çıkmıştır. Konu Uluslar arası Adalet Divanı’na götürülmüş ve 7 Eylül 1927’de Türk Hükümeti lehine karar verilmiştir. Bu
olay, Kabotaj Kanunu’nun çıkarılmasını hızlandırmıştır.
Önemi:  Türkiye’nin  kapitülasyon  hukukunun  yeniden  dirilmesine  kesinlikle  izin  vermeyerek  tam  bağımsızlık
olduğunu bu dava üzerinden dünyaya göstermiştir.
3) Litvinov Protokolü (9 Şubat 1929):
Bu protokol, Sovyetler Birliği’nin Kellog - Briand Paktı’nın güttüğü amaca benzer bir protokolü, kendi komşuları
arasında da yürürlüğe koymak için hazırladığı özel bir protokoldür.
4) Bursa Olayı (1933):
Bursa Ulu Cami’de ezanın Türkçe okunmasına karşı çıkarılan olaydır. Büyümeden bastırıldı.
5) Wagon Lits Olayı (1933)
Đstanbul’da Fransız demir yolu şirketinin Türk çalışanlarının işlerine, Türkçe konuştukları gerekçesiyle son vermesi
üzerine Đstanbul Üniversitesi öğrencileri şirketi basmışlar ve çevreye Türk bayrakları asmışlardır.
6) Razgrad Olayı (1933):
Bulgaristan’ın Razgrad kentindeki Türk ve Müslüman mezarlarının tahrip edilmesi sonucu çıkan olaydır. Bu olaya
tepki olarak Đstanbul’da mitingler düzenlenmiş ve yabancıların mezarlarına gül bırakılmıştır.
Share this article :
 

Yorum Gönder

 
Support : Actualtr | Gerçek | Haberler
Copyright © 2011. Kpss Görsel Eğitim - All Rights Reserved
Template Created by en yeni Published by Güncel
Proudly powered by Blogger