Hatay, 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile Fransa mandasındaki Suriye’ye bırakıldı.
Suriye’deki Fransız mandasının kaldırılması için 9 Eylül 1936’da bir antlaşma yapıldı: Hatay ve Đskenderun’un
kaderi, Suriye hükümetine bırakıldı ve sorumlulukları Fransa’dan Suriye devralacaktı. Bu durum her iki tarafta sıkıntı
yaratmıştı. Türk hükümeti 9 Ekim 1936’da Fransa’ya verdiği bir nota ile durumu protesto etti ve Suriye ve Lübnan için
tanınan bağımsızlığın Hatay’a da tanınmasını istedi. Hatta Türkiye’nin ısrarıyla Milletler Cemiyeti’ne mesele götürüldü.
14-16 Aralık 1936’da Đsveç Temsilcisi Sandler, raportör olarak tayin edildi.
Đngiltere, Akdeniz dengesi açıdan iki ülkenin arasının açılmasını istememiş ve 20 Ocak 1937’de Hatay’a ayrı bir
statü tanınmasına dair kararı kabul etti. Bu karara göre Đskenderun ve Antakya; iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde
Suriye’ye bağlı hale getirilirken, resmi dilin Türkçe olması, ayrı bir anayasanın bulunması kabul edildi. (Hatay Devleti)
Yeni statü uygulanırken haksızlıkların yapıldığı anlaşıldığında Türkiye, duruma müdahil etmiş ve seçim
sisteminin düzeltilmesini istemiş, Ocak 1938’de de değiştirilmiştir. Avrupa’da savaş tehlikesi, Fransa’yı Orta Doğu’da
güçlü devlet olan Türkiye’ye yakınlaştırmıştır. 3 Temmuz 1938’de Hatay’da asayişi sağlamak üzere 6000 kişilik bir ordu
(1000’i Hatay’dan, 5000’i Türkiye ve Fransa’dan) kurulacaktı. Ağustos’ta yapılan seçimle 40’ın 22’sini Türkler kazanmış,
Türkçe yemin ederek Sancak’a “Hatay Devleti” adını verdi. 1 yıl bağımsızlıktan sonra 29 Haziran 1939’ta oy birliği
yaparak anavatana katıldı.
Hatay sorunun çözüm görüşmeleri Atatürk döneminde iken, anavatana katıldığı zaman ölümünden sonra
olmasıdır. Böylece Misak-ı Milli’ye uygun biçimde Suriye ile olan güney sınırımız çizildi.
ATATÜRK DÖNEMĐ BAZI ÖNEMLĐ OLAYLAR
1) Locarno Antlaşması (16 Ekim 1925)
Đngiltere, Almanya ve Fransa arasında imzalanan saldırmazlık antlaşmasıdır. Türkiye üye değildir.
2) Bozkurt - Lotus Olayı (2 Ağustos 1926):
Türkiye gemisi “Bozkurt” ve Fransız gemisi “Lotus”un Ege Denizi’nde çarpışmaları ve kaza sonucu Bozkurt
gemisinin batması ile 8 Türk vatandaşın ölmesi olayıdır. Türk yargısı, Lotus’un kaptanını yargılamak istemiş, Fransa karşı
çıkmıştır. Konu Uluslar arası Adalet Divanı’na götürülmüş ve 7 Eylül 1927’de Türk Hükümeti lehine karar verilmiştir. Bu
olay, Kabotaj Kanunu’nun çıkarılmasını hızlandırmıştır.
Önemi: Türkiye’nin kapitülasyon hukukunun yeniden dirilmesine kesinlikle izin vermeyerek tam bağımsızlık
olduğunu bu dava üzerinden dünyaya göstermiştir.
3) Litvinov Protokolü (9 Şubat 1929):
Bu protokol, Sovyetler Birliği’nin Kellog - Briand Paktı’nın güttüğü amaca benzer bir protokolü, kendi komşuları
arasında da yürürlüğe koymak için hazırladığı özel bir protokoldür.
4) Bursa Olayı (1933):
Bursa Ulu Cami’de ezanın Türkçe okunmasına karşı çıkarılan olaydır. Büyümeden bastırıldı.
5) Wagon Lits Olayı (1933)
Đstanbul’da Fransız demir yolu şirketinin Türk çalışanlarının işlerine, Türkçe konuştukları gerekçesiyle son vermesi
üzerine Đstanbul Üniversitesi öğrencileri şirketi basmışlar ve çevreye Türk bayrakları asmışlardır.
6) Razgrad Olayı (1933):
Bulgaristan’ın Razgrad kentindeki Türk ve Müslüman mezarlarının tahrip edilmesi sonucu çıkan olaydır. Bu olaya
tepki olarak Đstanbul’da mitingler düzenlenmiş ve yabancıların mezarlarına gül bırakılmıştır.
Yorum Gönder