MİLLİ MÜCADELE MUHAREBELER DÖNEMİ CEPHELER

A. Doğu Cephesi                                                                                                                B. Güney Cephesi                                    C. Batı Cephesi
Ermenilerle  savaşıldı.  Osmanlı’dan                                                                                           Fransız ve Ermenilerle savaşıldı. Bu                Yunanlılar ile savaşıldı. Bu cephede
kalan   XV.   Kolordu   bu   cephede                                                                                           cephede     Kuvayımilliye              birlikleri   önce   Kuvayımilliye,   sonra   düzenli
savaşmıştır.                                                                                                                   mücadele etmiştir.                                  ordu mücadele etmiştir.
DOĞU CEPHESĐ (Ermenistan & Gürcistan)
Ermeni Meselesi:
  Osmanlı Devleti’nde Ermeniler “Millet-i Sadıka” (Sadık Millet) olarak adlandırılırlar.
  Ermeni Meselesi; Fransız Đhtilali ve Rusya’nın kışkırtması sonucu ilk defa Berlin Antlaşması ile emperyalist
devletlerce sorun olarak ortaya çıkarıldı. Đngiltere - Fransa, Ermenileri destekleyerek bölgede güç olmalarını istiyorlardı.
  Ermeniler, I. Dünya Savaşı’na bağımsız olma sevdasıyla çıksa ve isyanları da çıkarsa da başarılı olamadı. Kafkas
Cephesi’nde binlerce Türkü Ruslarla işbirliği yaparak katlettiler ve Techir Kanunu ile Suriye ve Lübnan’a sürüldüler.
  Bolşevik Đhtilali ile Rusya, 3 Mart 1918’de Brest-Litowsk Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekildi. Ermeniler
de Kafkaslarda Ermeni Devleti’ni kurdular. Bu devleti Büyük Ermenistan’a dönüştürmek için, I. Dünya Savaşı sonrası
Wilson ilkeleri hükmüne gerekçe göstererek Doğu Anadolu’yu işgal etmeye başladılar.
  Ermeniler işgallerini haklı gösterebilmek için, Doğu Anadolu’da çoğunlukta olduğunu ileri sürdüler. General
Harbourd da Ermenilerin çoğunlukta olmadığını göstermiştir.
  Đtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması’na da Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması hükmünü koymuştu.
Ermeniler buna dayanarak Kars, Ardahan ve Oltu’yu işgal ettiler. Bu arada, Gürcü birlikleri Artvin, Batum ve Şavşat’a
girmişti.
  TBMM,  15.  Kolordu’yu  Doğu  Cephesi  komutanlığına  dönüştürdü  ve  Kazım  Karabekir  Paşa’yı  da  cephe
komutanı olarak atadı. (9 Haziran 1920). Sonra Ermenilere taarruz emri verdi. (28 Eylül 1920)
  Başlatılan harekât neticesinde; 29 Eylül Sarıkamış, 30 Ekim Kars, 7 Kasım Batum kurtarıldı. Türk birliklerinin
Gümrü’ye ulaşması ile daha fazla dayanamayarak barış istemek zorunda kaldı. Kazım Karabekir’in isteklerini kabul eden
Ermeniler, Gürcü’yü boşalttılar; ancak TBMM’nin verdiği notaya karşı çıkarak tekrar saldırsalar da tutunamadan tekrar
barış istemek zorunda kaldı.
Gümrü Antlaşması (2 - 3 Aralık 1920) (TBMM & Ermenistan):
Anlaşma maddeleri:
Kars, Sarıkamış, Kulp, Iğdır, Selim; Türkiye’ye bırakılacaktır.
TBMM tarafından geçersiz sayılan Sevr Antlaşması, Ermenistan Hükümeti de tanımayacaktı.
Türk - Ermeni sınırı, Aras Nehri - Çıldır Gölü hattına çekilecekti.
Ermenistan, Türkiye’ye düşmanca faaliyette bulunmayacaktı.
Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı diğer devletlerle yaptığı tüm antlaşmaları kaldıracaktı.
TBMM Hükümeti, Ermenistan’a istenildiği takdirde askeri ve siyasi bakımdan yardım edecekti.
Ermenistan herhangi bir saldırıya uğrar ve yardım isterse Türkiye, ona askeri yardımda bulunacaktı.
Türklere karşı silah kullanmamış olan Ermeniler isterlerse 6 ay içinde geri gelip eski yerlerine yerleşebilecek.
Misak-ı Milli’yi tanıyacaktı.
Taraflar birbirinden tazminat talep etmeyecekti.
Ermenistan, asker ve silah sayısını sınırlandıracaktı.
Topraklarında yaşayan Müslümanların dinsel ve kültürel haklarını tanıyacaktı.
Gümrü Antlaşmasının Değerlendirilmesi:
  TBMM’nin yabancı bir devlet ile imzaladığı ilk antlaşmadır.
  TBMM’nin uluslar arası alandaki ilk askeri - siyasi başarısıdır.
  Ermenilere Sevr’in geçersizliğini kabul ettirmiştir.
  Ermeniler, TBMM’nin varlığını kabul eden ilk devlettir.
  Đlk kez siyasi bir sözleşmede, Türkiye Devleti tabiri kullanıldı.
  Ermeni Meselesi sona ermiş ve Sovyet Rusya’dan gelebilecek yardımların önü açılmıştır.
  Doğu Cephesi kapanmış, kuvvetlerin bir kısmı Batı Cephesi’ne kaydırılmıştır.
  Doğu sınırı çizilmeye başlanmıştır.
  Ermenistan, Misak-ı Milli’yi tanıyan ilk ülke olmuştur.
  Sovyet Rusya’nın Ermenistan’ı iki gün sonra işgal etmesi, Gümrü Antlaşmasını yürürlüğe sokmamış; Kars
Antlaşması’na temel hazırlamıştır.
Batum Antlaşması (23 Şubat 1921) (TBMM & Gürcistan):
Çarlık Rusya’nın dağılmasından sonra bağımsız olan ve Osmanlı’nın işgallerini fırsat bilerek Ardahan, Artvin ve
Batum’u alması, TBMM tarafından bir nota yollanarak bu toprakların iadesi istenmiştir. Antlaşma ile;
  Ardahan, Artvin ve Batum Türk devletine geri verildi,
  Gürcistan, Ankara’da elçilik açan ilk devlet olmuştur.                                                                                                              



GÜNEY CEPHESĐ (Fransa & Ermeniler & Đngiltere & Đtalya)
Güney - Doğu Cephesi (Ermeniler & Fransa):
  Mondros’tan hemen sonra Fırat’ın doğusunu Đngiltere, Adana bölgesini Fransa işgal etti. Đngiltere, sonradan
Maraş, Urfa ve Antep’i (1919) Fransa’ya bıraktı.
  Ermenilerden jandarma birlikleri oluşturan Fransa; Mısır ve Suriye’deki Ermenileri de bu bölgeye getirmiştir.
Fransızlar, işgali Ermeni çetelerle birlikte sürdürmüştür. Bu durum karşısında Kuvayımilliye örgütlenmiş ve Temsil heyeti
ile ilişki kurmuştur.
  Sivas Kongresi’nde alınan karar gereği, bölgeye Kuvayımilliye’yi teşkilatlandırmak için subaylar gönderildi.
Güney cephesindeki ilk çatışmalar Adana Dörtyol’da başladı ve direniş hızla bölgeye yayıldı.
  Maraş Savunması: 30 Ekim 1919’da işgal edildi. Ermeni komitelerle işbirliği yapılması üzerine halk direnişe
geçti.Đlk direniş hareketini Sütçü Đmam yapmıştır.Bu direniş sonunda 11 Şubat 1920’de Fransızlar şehri terk etti.
  Urfa Savunması: Yüzbaşı Ali Saip önderliğinde direniş başlatılması sonucu başarı kazanamayacağını anlayan
Fransızlar, 10 Nisan 1920’de şehri boşalttılar.
  Antep Savunması: Önce Đngilizler, sonra Fransızlar tarafından işgal edildi. Bu saldırı karşısında “şahin” lakaplı
Üsteğmen Sait Bey, Kuvayımilliye komutanlığına getirildi ve güçlü Fransız kuvvetleri karşısında tutunamadan 9 Şubat
1921’de şehri terk ettiler.
  Adana  Savunması:  Fransa  tarafından  ilk  işgale  uğrayan  yerdir.  Ermenilerin  de  yoğun  olarak  katıldığı
saldırılardan halkın direnişi ve kahramanca savunmasıyla kurtulmuştur. Karasalı Müftüsü Mehmet Hoca’nın önderliğindeki
mücadele 1921 Ankara Antlaşması’na kadar sürmüştür.
  Fransa, Türk ordusunun Sakarya Savaşı’ndaki başarılarından etkilenerek Ankara Antlaşması’nı imzalamış ve
Güney Cephesi’nden Suriye’ye doğru çekilmiştir.
Güney - Batı Cephesi (Đtalya):
  Antalya ve Güney Batı Anadolu’yu işgal etmiş olan Đtalya, Đzmir’in Yunanistan’a verilmesinde rahatsız olmuş ve
bölge halkına ılımlı davranmıştır. Bu da silahlı çatışmaların yaşanmamasına neden olmuştur.
  TBMM’nin askeri başarılarından etkilenerek II. Đnönü’den sonra çekilme kararı aldı, Sakarya Zaferi’nden sonra
da bölgeyi tamamen boşalttı.
BATI CEPHESĐ (Yunanistan)
Kuvay-ı Milliye:
  Kuvay-ı Milliye’nin oluşumuna neden olan etkenler:
Mondros Ateşkes’inin Đtilaf Devletleri’nce tek taraflı olarak uygulanmaya başlanması,
Osmanlı ordularının terhis edilmesi ve halkın güvenliğinin tehlikeye girmesi,
Đşgal ve katliamların halkta bağımsızlık duygusunu harekete geçirmesidir.
  Kuvay-ı Milliye’nin yararları:
Düşmanı oyalayarak düzenli ordunun kuruluşuna zaman kazandırmasıdır. (En önemlisi)
TBMM’ye karşı çıkan isyanların bastırılmasında etkin görev alması,
Batı Cephesi’nin askeri iskeletini oluşturması,
Köy, kasaba ve şehirlerin güvenliklerini sağlaması,
Ulusal bilinci uyandırmaları ve geliştirmeleridir.
  Kuvay-ı Milliye’nin zararları:
Bağımsız davranmaları, belirli bir otorite altına girmek istememeleri,
Haksız yargılamalarda bulunmaları,
Halktan zorla, para, mal ve asker almaları,
Gereksiz yere silah ve cephane kullanmaları,
Đçlerinde yasadışı kişilere de yer vermeleridir.
Düzenli Ordu:
  Kuruluş Nedenleri:
Kuvayımilliye’nin düzenli Yunan orduları karşısında başarısız olması,
Kuvayımilliyecilerin yetkilerini aşarak birçok kişiyi hukuk dışı uygulamalarla cezalandırması,
Bazı bölgelerde halktan zorla para ve yiyecek almaları,
Kuvayımilliyenin belli bir otoriteye bağlı olmaması, askerlik tekniğini yeterince bilmemeleri,
Milli bağımsızlığa ulaşmak için düzenli bir ordunun gerekli olmasıdır.
  Olumsuz şartlar rağmen Kuvay-ı Milliye, ciddi bir desteğe sahipti ve tasfiyesi çok zordu. Bazı kişiler tarafından
Çerkez Ethem’in Kuvay-ı Seyyaresi, düzenli ordunun alternatifi olarak görürdü. Düzenli ordunun insan kaynağı oldukça
azalmıştı. Asker kaçakları da yüz binleri ifade etmekteydi.
  TBMM,  Firariler  Kanunu  çıkarmış  ve  Đstiklal  Mahkemeleri’ni  kurmuştu.  Bu  arada  meydana  gelen  Gediz
Taarruzu da Kuvay-ı Milliye’nin tasfiyesini zorunlu hale getirmişti.
  TBMM’nin kurduğu düzenli ordu, ilk olarak Batı Cephesi’nde mücadeleler etmiştir.
Share this article :
 

Yorum Gönder

 
Support : Actualtr | Gerçek | Haberler
Copyright © 2011. Kpss Görsel Eğitim - All Rights Reserved
Template Created by en yeni Published by Güncel
Proudly powered by Blogger