1) ÇEVRE SORUNLARI:
Çevre sorunlarının üç temel nedeni: Nüfus artışı ve tüketimi, sanayileşme ve kentleşme.
* Hava Kirliliği :
Büyük kentler (Đstanbul, Đzmir, vb.), fabrikalar (demir - çelik, vb.), santraller (termik, vb.) ve sanayiler
(çimento - azot, vb.) gibi yerlerde çok görülür.
* Toprak Kirliliği :
Yanlış arazi kullanımı ve erozyondan çoğu tarım toprak arazileri verimsizleşiyor. Toprağın kirlenmesi;
toksit maddeler, zirai ilaçlar, kentsel atık sular, endüstriyel atıklar, radyoaktif atıklar gibi etkenlerden
olmaktadır.
* Su Kirliliği
:
Su kirliliği; evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanır. Yer altı suları; tarımsal ilaç, gübre ve
endüstriyel atıklarla kirletilmiştir. Denizlerde (Marmara Denizi, Đzmit körfezi, Đzmir körfezi, Đskenderun körfezi
başta olmak üzere) ise yoğun kirlilikler görülmektedir.
Doğal dengenin bozulmasına neden olacak etkenler:
Küresel ısınma - iklim değişiklikleri,
Bitki - hayvan türlerinin azalması - yok olması,
Tatlı su kaynaklarının azalması,
Doğal afetlerin artması,
Salgın hastalıkların artması,
Açlık ve kitlesel göçlerin yaşanması.
Not: Akarsu ağzında deltaların oluşması, ekolojik dengeyi bozmaz.
Doğal Afetlerin Sınıflandırılması
Yer Kökenli Afetler Atmosfer Kökenli Afetler Biyolojik Kökenli Afetler
• Deprem ( % 61 ) • Aşırı kar • Bulaşıcı hastalıklar
• Tsunami • Yıldırımlar • Böcek istilası
• Heyelan ( % 15 ) • Çığ ( % 1 )
• Volkan Püskürmeleri • Dolu
• Sis
• Kuraklık
• Sel - Taşkın ( % 16 )
• Hortumlar
• Fırtınalar
• Kaya düşmesi ( % 4 )
( % 15 ) Türkiye’deki oranı
• Yangınlar ( % 3 )
Deprem :
Depremin yıkıcı etkisi; deprem şiddetine, süresine, arazi yapısına ve yapıda kullanılan malzeme ve
kalitesine bağlıdır.
Türkiye’de deprem riski az olan yerler; Konya - Karaman çevresi, Taşeli Platosu, Mardin Yöresi, Ergene
Havzası, Doğu Karadeniz kıyıları.
Volkan Püskürmeleri :
Türkiye’de aktif volkan bulunmaz. Ağrı, Tendürek, Süphan, Nemrut, Erciyes, Melendiz, Karacadağ,
Karadağ ve Kula volkanları zaman zaman gaz buharı çıkarsa da püskürmezler.
Tsunami :
Deniz ve okyanus tabanında deprem ve volkanizmaya bağlı zemin kayması, taban çökmesi gibi olaylar
sonunda oluşan uzun periyotlu dev dalgalardır. Tsunami önlenemez; ama erken uyarı ile zarar azaltılır.
Kütle Hareketleri (Heyelan, Çamur Akıntıları, Kaya Düşmesi) :
Heyelanı etkileyen faktörler: Eğim, iklim (bol yağış), tabakaların yapısı, duruşu ve beşeri faktörler. En
çok Doğu Karadeniz bölümünde görülür.
Heyelan sonucunda; Tortum ve Sera gibi göller oluşmuştur, can ve mal kaybına neden olmuştur.
Heyelandan korunmak için; istinat duvarları örülür, doğal dengesi bozulan yamaçlar ağaçlandırılır ve
teraslandırılır.
Sel :
Depremden sonra en fazla can ve mal kaybına neden olur. Meriç, Asi, Büyük Menderes gibi eğimi az
olan yerlerde çok sık taşkınlar meydana gelir.
Akarsuların sele karşı dayanıklıkları: Akarsuyun büyüklüğü - debisi, yer şekilleri özellikleri, arazi
kullanım durumları, toprak özellikleri, bitki örtüsü - erozyona karşı tutumları, vadi eğimleri - şekli ve
uzunluklarına bağlıdır.
Sele karşı önlemler: Orman alanları korunmalı, çıplak yerler ağaçlandırılmalı, dik yamaçlarda tarım
yapılmamalı, riskli dereler ıslah edilmeli, gözlem istasyonları konulmalı, dere yatağına suların akış hızını
azaltıcı setler - göletler yapılmalı, sel riski yüksek dere - akarsu yatakları yerleşime açılmamalı, yükselti ve
eğimin az olduğu yerlerdeki yerleşim alanları korumak amacıyla akarsu yatağı engellenmemelidir.
Çığ :
Bitki örtüsünün zayıf olduğu, dağlık alanlarda, yoğun kar yağışı sonucu yamaçlarda oluşan kar örtüsünün
aşağı doğru hareket etmesidir. Bitki örtüsünün azlığı ve yer şekilleri etkilidir. En çok Doğu Anadolu, Doğu
Karadeniz ve Đç Anadolu’nun doğusunda görülür.
Dolu :
Bulutlardaki su taneciklerinin 00C’nin altındaki sıcaklıklarda aniden donmasıyla oluşan buz taneleridir.
En çok ilkbahar - yaz aylarında; Đç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülür.
(% 46 yaz, % 45 ilkbahar, % 7 sonbahar, % 2 kış ayında görülür.)
Sis :
Yeryüzüne yakın yerlerde oluşan alçak bulutlardır. Kıyıdan iç bölgelere gidildikçe nemin azalmasına
bağlı olarak sisli gün sayısı azalır. Farklı hava kütlelerin karşılaşmasıyla, nemli havanın dağ yamacı boyunca
yükselip soğumasıyla, soğuk hava kütlesinin daha sıcak olan su yüzeyinden geçmesiyle ve havanın bulutsuz
olduğu gecelerde yerin aşırı soğuması sonucu havadaki nemin soğuk yeryüzüne temas etmesiyle oluşur.
Fırtınalar :
Basınç farkına bağlı olarak oluşan yatay hava hareketlerinin hızlı esmesiyle oluşur.
Fırtına sonucu; deniz kabarması, şiddetli sağanak yağış, sel, çığ, tipi ve heyelanlar yaşanabilir. Çok
seyrekte olsa hortumlar (tornado) oluşabilir. (Doğu Akdeniz’de en çok).
Yıldırım :
Bulut içerisinde, iki bulut arasında ve bulutla yer arasında olan elektrik boşalmasıdır. Bulutlar arası
elektrik akışına “Şimşek”, bulutla yer arasında ise “Yıldırım” denir. Bu olayla can kayıpları ve orman yangınları
yaşanabilir.
Kuraklık :
Kuraklığın oluşum nedeni; yağış azlığı ve şiddetli buharlaşmadır. En az yağış Đç Anadolu’ya düşmesine
rağmen, sıcaklığın yüksek olması ve şiddetli buharlaşmanın etkisiyle Güneydoğu Anadolu en kurak bölgedir.
Karadeniz’in kıyı kesimleri dışında kalan yerlerde yazın yağışın olmaması bu mevsimde kuraklığı yaratır.
Türkiye’de bazı yıllarda kuraklık şiddeti aynı olmaz. Böyle yıllarda olan etkenler:
• Tarımsal verim azalır,
• Sulama ve içme suyu azalır,
• Tarımsal üretimde yıllar arasında büyük dalgalanmalar oluşur,
• Hidroelektrik enerji üretimi azalır,
• Doğal bitki örtüsü kurur,
• Hayvansal verim azalır,
• Orman yangınları artar.
2) TÜRKĐYE’DE NÜFUS
Nüfus :
Belirli bir sınırlı alanda, belirli zaman diliminde yaşayan insan sayısıdır.
Türkiye’de Nüfus Artışı - Nüfus Sayımları :
• 1831 - Osmanlı’da ilk nüfus sayımı: Askerlerin ve vergi yükümlülerin sayısını bulmak içindir.
• 1927 - Cumhuriyet Döneminin ilk sayımı: Ülke nüfusu ≅ 13,6 milyon. Bu nüfus artışı, halkın kendi
istekleri ve devletin uygulayacağı politikalarında etkisiyle yüksek hızla artmıştır.
• 1935 - 1990 yılları arası: 1935’ten itibaren her 5 yılda bir sayım gerçekleştirilmiştir.
• 1940 - 1945 yılları arası: II. Dünya Savaşı etkisiyle çoğu insanın silah altına alınması ile doğum oranının
azalması ve sağlık - beslenme koşullarının kötü olmasıyla nüfus artış hızı en düşük seviyede olmuştur.
• 1950 - 1960 yılları arası: Savaşın sona ermesiyle doğurganlık oranının artması ve gelişen sağlık
koşullarının etkisiyle ölüm oranının azalması ve nüfus arttırıcı devlet politikalarının uygulanması nüfus artış
hızının %0 25’in üzerine çıkmasına neden olmuştur.
• 1980 ve sonrası: Kentleşme ve eğitim düzeyinin artmasına paralel olarak doğurganlık oranının azalması
nüfus artış hızını azaltmıştır. Günümüzde nüfus artış hızı her geçen gün azalmaya devam etmektedir. Buna
rağmen ülkemizde nüfus artış hızı dünya ortalaması ve gelişmiş ülkelerden fazladır.
Demografi: Nüfusu nitelik ve niceliklere göre inceleyen bilim dalıdır. Nüfus artışını, artışın sebeplerini,
göçleri, yerleşme şekillerini ve nüfus yoğunluğunu inceler.
Nüfus Artışı :
Nüfus Artışı = (Doğum + Alınan Göç) - (Ölüm + Verilen Göç)
Doğal Nüfus Artışı = Doğum - Ölüm
Nüfus Artış Hızını Arttıran Nedenler:
1. Doğum oranlarının fazlalığı: Doğurganlık ile toplumun sosyo-ekonomik arasında ters orantı vardır.
Türkiye’de en fazla Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerindedir. (Doğu Anadolu göç vermesi nedeniyle nüfus
artış hızı düşüktür. Marmara Bölgesi ise doğurganlık oranı düşük olmasına rağmen, göç almasıyla nüfus artışı
en fazla olan yerdir).
2. Eğitim seviyesinin düşük olması: Sosyo-ekonomik durumla orantılıdır. Eğitim artarsa artış azalır.
3. Ölümlerin az olması: Sağlık hizmetlerinin gelişimine de bağlı olarak yaşamın artmasıyla orantılı
olarak gelişir.
4. Sağlık - beslenme koşullarının iyileşmesi: Bu koşulların iyileşmesi, yaşam koşullarının iyileşmesine
ve nüfusun artmasına neden olur.
5. Hatay’ın Anavatana Katılması: 1939’da anavatana katılmasıyla 208 bin kişi Türkiye nüfusuna
eklenmiştir. (% 1’liğe denk gelir.)
6. Dış ülkelerden Türkiye’ye olan göçler: Özellikle Balkanlar ile Kafkaslardan gelen yaklaşık 2 milyon
kişi dış göçle gelmiştir.
7. Gelenek ve görenekler,
8. Dini inanışlar.
Not: 1955 - 1960 dönemi, Türkiye’de en fazla nüfus artış hızının olduğu dilimdir. (II. Dünya bitimi)
Not: Gelişmiş ülkelerdeki nüfus artış hızı, gelişmemiş ülkelerden daha azdır.
Nüfus Artış Hızını Azaltan Nedenler:
1. Aile planlamaları, 5. Doğal afetler ve salgın hastalıklar,
2. Bebek ölümlerinin fazla olması, 6. Savaşlar ve etnik baskılar,
3. Eğitim seviyesinin yükselmesi, 7. Sanayileşme ve kadının iş hayatına atılması,
4. Dışarıya göç verilmesi, 8. Đnsan emeğine olan ihtiyacın azalması.
Nüfus Artışının Ortaya Çıkardığı Olumsuz Sonuçlar:
1. Köyden kente göç artar. 6. Sağlık, eğitim, altyapı hizmetleri aksar.
2. Kişi başına gelir azalır, refah seviye düşer. 7. Nüfusa bağlı (demografik) yatırım artar.
3. Kalkınma hızı azalır, işsizlik oranı artar. 8. Konuk sıkıntısı ortaya çıkar.
4. Gelir dağılımındaki dengesizlik artar. 9. Verimli tarım alanları azalır.
5. Doğal kaynakların tüketimi artar. 10. Çevre sorunları artar.
Nüfus Artışının Ortaya Çıkardığı Olumlu Sonuçlar:
1. Đş gücü ucuzlar. 4. Ülke nüfusu genç ve dinamik yapı kazanır.
2. Piyasa genişler. 5. Dünya üzerinde askeri etki yaratır.
3. Mal ve hizmete talep artar.
Türkiye’de Nüfus Politikaları:
1. Nüfus artış hızını arttırmaya yönelik politika (1935 - 1963 yılları arası),
2. Nüfus artış hızını azaltmaya yönelik politika (1963 - günümüze kadar),
3. Nüfusun niteliğini - niceliğini iyileştirmek amacıyla uygulanan nüfus politikası ( 1980 yılı sonrası).
(Günümüzde Türkiye’nin uyguladığı politikalar arasındadır. Nüfusu istenilen seviyede tutmak için.)
Türkiye’de Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler:
DOĞAL FAKTÖRLER
Đklim En önemli doğal faktördür. Ekonomik faaliyetleri doğrudan etkiler. Yeterli miktarda yağış alan
ılıman yerler, nüfusun yoğun olduğu yerlerdir. Ülkemizde nüfus, daha çok kıyı bölgelerde toplanır.
Yükselti Yerden yükseğe çıktıkça sıcaklık azalacağından nüfusu da etkiler. (Nüfus yukarı doğru azalır.)
Su Kaynakları Hem içme suyu, hem de tarımda kullanma nedeniyle önemlidir.
Yer Şekilleri Yer şekillerinin sade olduğu yerlerde tarım alanların fazlalığı, ulaşımın rahatlığı gibi etkenlerden
nüfus fazlalaşır. Dağlık ve engebeli alanlarda ise tam tersi etki yapar.
Bitki Örtüsü Bitki örtüsünün yoğun olduğu (orman, vb.) yerler nüfuslanma açıdan elverişsizdir.
Toprak Özelliği Tarım açısından önemli olduğu için nüfusun dağılışında etkilidir. Graben ovaları aşırı nüfuslanır.
BEŞERĐ FAKTÖRLER
Tarihi Nedenler Tarihi olan kentler ilginin yoğunluğundan aşırı nüfuslanmıştır. (Đstanbul, Bursa, vb.)
Tarımsal Faaliyet Tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu alanlarda nüfus fazladır. (Çukurova, Güney Marmara, vb.)
Ulaşım Yer şekillerinin uygun olduğu alanlarda ulaşımın gelişmesiyle nüfus miktarında artış olmuştur.
Ekonomik Faaliyet Sanayi, ticaret, madenciliğin geliştiği yerlerde nüfus fazladır. (Sanayi: Bursa, Đzmir; Ticaret:
Đstanbul, Adana; Madencilik: Zonguldak, Elbistan.)
Turizm Türkiye’de özellikle kıyı turizmi geliştiği için buralar aşırı nüfuslanır. Kuşadası, Marmaris,
Antalya, Alanya, Bodrum, Manavgat, vb.
Sık Nüfuslu Alanlar Seyrek Nüfuslu Alanlar
• Karadeniz Kıyıları, • Adana Çevresi, • Doğu Karadeniz Đç Kesim • Menteşe Yöresi
• Çatalca - Kocaeli, • Gaziantep Çevresi • Sinop - Kastamonu, • Teke - Taşeli Platosu,
• Güney Marmara, • Yukarı Sakarya • Yıldız Dağları, • Tuz Gölü Çevresi
• Ege Kıyıları. • Biga Yarımadası • Hakkari Çevresi
2000 yılına göre Türkiye’de nüfus artış hızı:
Marmara (% 26,69), Güneydoğu (% 24,79), Akdeniz (% 21,43), Ege (% 16,29), Đç Anadolu (% 15,78),
Doğu Anadolu (% 13,75), Karadeniz (% 3,65).
Türkiye’de nüfus miktarları sıralaması: (En fazladan en aza doğru)
Marmara - Đç Anadolu - Ege - Akdeniz - Karadeniz - Güneydoğu Anadolu - Doğu Anadolu
Nüfus Yoğunluğu :
1) Aritmetik Nüfus Yoğunluğu :
Bir bölgenin toplam nüfusun, o bölgenin yüz ölçümüne bölünmesiyle elde edilir.
Aritmetik Nüfus Toplam Nüfus
= (kişi / km2)
Yogunlugu Yüzölçümü
Türkiye’de aritmetik nüfus yoğunluğu sıralaması: (En fazladan en aza doğru) (kişi / km2)
Marmara - Güneydoğu Anadolu - Ege - Đç Anadolu - Akdeniz - Karadeniz - Doğu Anadolu
2009 verilerine göre Türkiye’de km2’ye 94 kişi düşmektedir.
2) Tarımsal Nüfus Yoğunluğu :
Bir bölgenin tarımla uğraşan nüfusun, o bölgenin tarım arazisine bölünmesiyle elde edilir.
Tarimsal Nüfus Tarimla Ugrasan Kisi
= (kişi / km2)
Yogunlugu Tarim Arazisi
Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu sıralaması: (En fazladan en aza doğru) (kişi / km2)
Doğu Anadolu - Karadeniz - Ege - Akdeniz - Marmara - Güneydoğu Anadolu - Đç Anadolu
Türkiye’de yeryüzü şekillerinin engebeli olduğu yerlerde (tarım alanları dar), tarımsal nüfus yoğunluğu
fazladır. Türkiye’de Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Hakkâri Bölümlerinde tarımsal nüfus yoğunluğu
fazladır. Đç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise azdır.
3) Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu :
Bir bölgenin toplam nüfusun, o bölgenin tarım arazisine bölünmesiyle elde edilir.
Fizyolojik Nüfus Toplam Nufus
= (kişi / km2)
Yogunlugu Tarim Arazisi
Türkiye’de fizyolojik nüfus yoğunluğu sıralaması: (En fazladan en aza doğru) (kişi / km2)
Marmara - Güneydoğu Anadolu - Ege - Akdeniz - Doğu Anadolu - Karadeniz - Đç Anadolu
Bir bölgede aritmetik nüfus yoğunluğu ile fizyolojik nüfus yoğunluğu arasındaki farkın fazla olması, o
bölgede engebenin fazla, tarım alanlarının az olduğunu gösterir.
Türkiye Nüfusunun Özellikleri :
Nüfusun yapısını; yaş, cinsiyet, yerleşme, eğitim, iş, gelir düzeyi, medeni hali, vb. oluşturur.
1) Nüfusunun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı :
Genç nüfus (0 - 14 yaş arası; bakıma muhtaçtır), Olgun nüfus (15 - 64 yaş arası), Yaşlı nüfus (65 yaş ve
üstü nüfus) olarak gruplanır. Türkiye genel olarak genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahiptir.
Bir ülkenin nüfus piramidinden yararlanarak; toplam nüfusu, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı,
ülkenin gelişmişlik düzeyi ve nüfusun cinsiyet oranları gibi bilgiler elde edilir.
Türkiye’de günümüzde nüfusun arttığı, doğurganlık oranının azalmasıyla piramit tabanının giderek
daraldığı ve yaşlı nüfusun toplamdaki payının arttığı gözlenmiştir. (Gelişmişliğe doğru kaymaktadır.)
2) Nüfusunun Cinsiyet Gruplarına Göre Dağılımı :
Nüfustaki cinsiyet oranlarını savaş ve göçler etkiler. Savaşlarda erkek nüfusunun ölmesinden ötürü kadın
nüfus oranı daha fazladır. Göçlere daha çok erkeklerin katılmasından dolayı göç alan bölge ve kentlerde
(Đstanbul, Bursa, vb.) erkek, göç veren bölge ve kentlerde (Muş, Bingöl, vb.) ise kadın nüfus oranı daha fazladır.
3) Nüfusunun Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı :
Kalkınmanın temelinde yetişmiş insan gücü vardır. Sanayide ileri gitmiş ülkelerde nüfusun eğitim
durumu yüksektir. Türkiye’de okuryazar 1930’da % 20 iken; 2000 yılında % 87’i geçmiştir. Marmara, Đç
Anadolu ve Ege’de okuma-yazma oranı, Türkiye ortalamasının üzerinde iken; Güneydoğu, Doğu Anadolu ve
Karadeniz okuma - yazma oranının en düşük olduğu bölgelerimizdir. Erkeklerde % 94, kadınlarda % 80
oranında okuryazarlar bulunmaktadır.
4) Aktif Nüfus ve Sektörel Dağılımı :
15 - 64 yaş arasındaki nüfus çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilir. Fiilen iş piyasasına emeğini
sunan nüfusa “Aktif Nüfus (Çalışan)” denir.
Gelişmiş ülkelerde iş imkânlarının fazla olmasından ötürü işsizlik oranı az, gelişmemiş ülkelerde ise daha
fazladır. Gelişmiş ülkelerde sanayi ve hizmet alanında çalışan nüfus fazla, tarımda az; gelişmemiş ülkelerde ise
bunun tam tersidir. Türkiye’de aktif nüfus % 55,2’dir. Aktif nüfus içinde % 64,4’ü erkek, % 35,6’sı kadın’dır.
Aktif nüfusun % 34,8’i tarım, % 46,9’u hizmet, % 18,3’ü ise sanayi sektöründe çalışıyor. Tarımla
uğraşanlar daha çok kırsal kesimde ve daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde; hizmetle uğraşanlar
genellikle Đstanbul, Ankara, Đzmir gibi büyük kentlerde; sanayi sektöründe çalışanlar ise Đstanbul, Đzmit, Đzmir
gibi sanayi kent çevrelerinde toplanmıştır.
5) Kırsal - Kentsel Nüfusa Göre Dağılımı :
Gelişmiş ülkelerde, kentsel nüfus oranı fazla, kırsal nüfus oranı azdır (Đş imkânlarından). Az gelişmiş
ülkelerde bunun tam tersidir ve büyük kısmı tarım sektöründe çalışır. 1927’den 1980’e kadar kırsal nüfus fazla,
1983’te kırsal-kent nüfus eşitlendi,1983’ten sonra da kent nüfusu göçlerle devamlı artış göstermiştir. Kentsel
nüfus en fazla Marmara, en düşük olan ise Karadeniz Bölgesi’dir. Karadeniz’de nüfusun % 51’i kırsal kesimde
yaşamaktadır. Đstanbul % 99’luk şehirleşme oranı ile kentsel nüfus oranı en fazla olan ilimiz iken Ardahan ve
Bartın ise şehirleşme oranı en düşük olan illerimizdir.
Bölge Adı Kentsel Nüfus Oranı (%) Bölge Adı Kentsel Nüfus Oranı (%)
1 Marmara 13.730.962 79 3 Güneydoğu Anadolu 4.143.136 62.6
2 Đç Anadolu 8.039.036 69.2 7 Karadeniz 4.137.466 49
4 Ege 5.495.575 61.4 6 Doğu Anadolu 3.255.896 53
5 Akdeniz 5.204.203 59.7 TOPLAM 44.006.274 64.9
Aktif nüfus oranının azalmasında etkili olanlar:
Yurt dışına yaşanan göçler,
Đşsizlik oranının yüksek olması,
Öğrenci sayısının artması ve öğrenim süresinin uzaması,
Askerlik süresinin uzun olması,
Tarımda makine kullanımının artması sonucu kırsal kesimde iş olanaklarının azalması,
Kadınların iş gücüne katılım oranının düşük olması
3) TÜRKĐYE’DE GÖÇLER
Đnsanların geçici veya sürekli olarak yer değiştirmesine “GÖÇ” denir. Göçlerin en önemli sebebi
ekonomik etmenlerdir.
Türkiye’de Göçler
Gidilen Yer Bakımından Zorunlu ve Gönüllü
Süre Bakımından Göçler Mübadele Göçleri
Göçler Göçler
Yaşamını gittiği yerde
devam ettiriyorsa “sürekli Ülke sınırları içinde
Đnsanların kendi isteğiyle
göç”, belirli bir süre devam yapılıyorsa “iç göç”, ülke
daha iyi koşullarda yaşamak Ülkeler arasındaki karşılıklı
ettiriyor ve genelde sınırları dışında yapılıyorsa
için yaptıkları göçler anlaşmalarla yapılan nüfus
işgücüne dayalı oluyorsa “dış göç” denir.
“gönüllü göç”, savaş, siyasi değişimine mübadele göçü
“mevsimlik göç” denir.
baskı, terör, vb. gibi denir. I. Dünya Savaşı
Mevsimlik Sürekli
Đç Göç Dış Göç nedenlerle insanların sonrasında Lozan antlaşması
Göç Göç
yaşadıkları yerleri terk ile Türkiye ile Yunanistan
Kırdan şehre,
*Tarım etmeye zorlanması sonucu arasında böyle bir göç
şehirden Ülkeler
*Turizm yaşanan göçlere “zorunlu yaşanmıştır.
Kalıcı Göçler şehre, kırdan arası yapılan
*Đnşaat göç” denir.
kıra, şehirden göçler
*Yaylacılık
kıra doğru.
Đç Göçün Nedenleri Đç Göçün Sonuçları Alınacak Tedbirler
Düzensiz - çarpık kentleşme,
Kırsal Kesimde; Kırsal alandaki ekonomik
Konut sıkıntısı,
Nüfus artış hızının fazla olması çeşitlilik arttırılmalı,
Kira ücretlerinde artış,
Tarım alanlarının az olması Kırsal alandaki sağlık, eğitim,
Ev fiyatlarında artış,
Tarım alanların miras yoluyla bölünmesi ulaşım hizmetleri geliştirilmeli,
Ulaşım problemleri,
Tarımda makineleşmeyle kırsal kesimde Sulu tarım alanları
Eğitim - sağlık hizmetlerinde
işsizliğin artması, yaygınlaştırılmalı,
aksama,
Đş olanakların yetersiz kalması, Çiftçiler krediyle
Çevre kirliliği,
Eğitim ve sağlık koşullarının yetersizliği, desteklenmeli,
Nüfusun dağılışında dengesizlik,
Kan davası, güvenlik probleminin olması, Besi (ahır) hayvancılığı
Altyapı yetersizliği,
yaygınlaştırılmalı,
Kişi başı gelirde azalma,
Kentlerde; Sosyal - kültürel faaliyetler
Đşsizlik oranında artış,
Sanayinin gelişmesi, yaygınlaştırılmalı,
Sanayi tesislerinin kent içinde
Eğitim - sağlık hizmetinin yaygın olması, Güvenlik sorunu olan yerlerde
kalması,
Hayat standartlarının yüksek olması asayişleri sağlanmalı.
Kültürel - sosyal çatışmalarda artış
Dış Göçler - Faktörler En çok göç veren bölgeler En çok göç alan bölgeler
Ekonomik sıkıntılar
Savaşlar Doğu Anadolu Bölgesi Marmara Bölgesi
Mübadele Güneydoğu Anadolu Bölgesi Ege Bölgesi
Eğitim görmek Karadeniz Bölgesi Đç Anadolu Bölgesi
Đsyanlar
Beyin Göçü: Geri kalmış ülkelerdeki nitelikli ve alanında iyi eğitim almış insanların gelişmiş ülkelere
yaptıkları göçtür. Ülkemizden ABD ve Avrupa’ya pek çok beyin göçleri olmaktadır.
Beyin göçünün nedenleri:
1. Bilimsel araştırmalara önem verilmemesi,
2. Çalışma koşullarının kötü ve ücretlerin düşük olması,
3. Üniversitelerin nitelik bakımından yetersizliği.
4) TÜRKĐYE’DE YERLEŞMELER
Đnsanların bir yerde geçici veya sürekli olarak kalmalarıdır.
Yerleşmeyi Etkileyen Faktörler:
a) Doğal Faktörler :
Đklim (sıcaklık, nem, yağış); Yer Şekilleri (Yükselti, Eğim, Bakı, Dağlar ve Uzanışı); Toprak Verimi; Su
Durumu; Bitki Örtüsü (ormanlık, vb.).
b) Beşeri - Ekonomik Faktörler :
Tarım, Sanayi, Ticaret, Turizm, Ulaşım, Yer altı Kaynakları.
YERLEŞME ŞEKĐLLERĐ
KIR YERLEŞMELERĐ KENT YERLEŞMELERĐ
Dokusuna Göre Kır Köy Köy Altı Ekonomik Kültürel Đdari
Büyüklüğe
Yerleşmeleri Yerleşmeleri Yerleşmeleri Fonksiyona Fonksiyona Fonksiyona
Göre
⇓⇓ ⇓⇓ Göre Göre Göre
Devamlı Geçici Tarım
Küçük kent
Yerleşmeler Yerleşmeler Sanayi
Orta
Toplu Dağınık Yayla Ticaret
Mahalle dereceli kent Üniversite Başkent
Yerleşmeler Yerleşmeler Ağıl Turizm
Mezra Büyük kent (kentleri) (Ankara)
Kom Liman
Divan Metropol
Dam Maden
Çiftlik Megapol
Oba (kentleri)
BÜYÜKLÜKLERĐNE GÖRE KENTLER
Küçük Şehirler Orta Dereceli Şehirler Büyük Şehirler Metropol Megapol
500.000 ≤ Nüfus < 1.000.000 ≤ Nüfus <
Nüfus < 100.000 100.000 ≤ Nüfus < 500.000 10.000.000 ≤ Nüfus
1.000.000 10.000.000
10.000<x<25.000 25.000<x<100.000 100.000<x<500.000 500.000 < x
FONKSĐYONLARINA GÖRE KENTLER
Tarım Kentleri Sanayi Kentleri Liman Kentleri Ticaret Kentleri Đdari Kentler
Rize, Samsun, Đstanbul, Đzmir, Kocaeli, Mersin, Đstanbul, Đzmit, Đstanbul, Đzmir, Adana,
ANKARA
Trabzon, Niğde… Đskenderun, Karabük… Đzmir, Đskenderun… Bursa, Samsun…
Üniversite Kenti Askeri Kentleri Turizm Kentleri Dini Kentler Teknoloji Kentleri
Đstanbul, Ankara, Erzurum, Konya, Kayseri, Antalya, Alanya, Bodrum, Bursa, Konya, Tekno-kentler (Đzmir,
Đzmir, Eskişehir… Diyarbakır, Erzincan… Fethiye, Ürgüp… Şanlıurfa, Đstanbul… Đstanbul, Bursa…)
KIR YERLEŞMELERĐ - YERLEŞME ŞEKLĐNE (DOKULARINA) GÖRE
Toplu Yerleşmeler Dağınık Yerleşmeler Çizgisel Yerleşmeler Dairesel Yerleşmeler
Evler birbirine yakın, • Evler birbirinden uzaklar,
• Kıyı boyu yerleşmelerdir, • Toplu yerleşmelerdir.
Su kaynakları az, • Su kaynakları bol,
• Bir akarsu - yol boyunca • Düz ovalık yerlerde
Az engebeli yerlerde • Çok engebeli yerlerde
görülürler. görülürler.
görülürler. görülürler.
Đç Anadolu, Güneydoğu Büyük kentler (ova, plato
Doğu Karadeniz Bölümü Akarsu etrafında, kıyı bölgeler
Anadolu Bölgelerinde civarında kurulan)
KIR YERLEŞMELERĐ - EV TĐPLERĐ
Kerpiç Evler Ahşap Evler Taş Evler Tüf Evler Betonarme Evler
Đklimi kurak, ormanı Đklimi yağışlı, orman Đklimin yarı kurak, Volkanik arazinin Sanayileşen ve
fakir bölgelerde yönünden zengin arazinin taşlı yerlerde bulunduğu yerlerde şehirleşen, çoğu ilçelerde
görülür. bölgelerde görülür. görülür. görülür. de görülen genel yapıdır.
Đç Anadolu, Akdeniz Bölgesi, Nevşehir Marmara Bölgesi, Ege
Karadeniz Bölgesi
Doğu Anadolu, Ege Bölgesi, (Peribacaları) Bölgesi, Akdeniz
(dik çatı kullanılır)
Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Bölgesi Ürgüp - Avanos … Bölgesi, Đç Anadolu ….
Bölgelerde farklı çatı eğimlerinin olması, yağışın türüne bağlıdır. Doğu Anadolu’da çatı eğimi fazla
tutulmasındaki etken kar yağışı sonrası kar birikmelerini azaltmak ve aşağıya düşürtmek amaçlıdır.
Erzurum - Kars bölgesinde bazalt, Akdeniz’de kalker tipi taşlar binada kullanılır.
Köy Altı Yerleşmeleri:
Đnsanların su kaynaklarına yakın kurduğu, genellikle dağınık, az nüfuslu, tarım ve hayvancılığa dayalı
idari bakımından köylere bağlı yerleşmelerdir.
*(Devamlı Yerleşmeler)***
a) Mahalle (Köy) :
Ev sayısı, 5 - 30 arasında değişir. Zamanla köy haline gelir. Batı Karadeniz, Akdeniz, Marmara ve Batı
Anadolu’da yaygındır.
b) Mezra :
Ev sayısı, 5 - 10 arasındadır. Halkın geçim kaynağı, tarım ve hayvancılıktır. Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’da (kısmen Đç Anadolu - Doğu Karadeniz bölümü) yaygındır.
c) Divan :
Birbirinden uzakta kurulmuş olan ve birlikte köyü oluşturan mahallelerdir. Tahıl tarımı yaygındır. Batı
Karadeniz’de (Samsun - Bolu - Đstanbul hattında) görülür.
d) Çiftlik :
Geniş toprak mülkiyeti içinde küçük yerleşme tipidir. Tarım ve hayvancılık yapılır. Trakya, Ege, Akdeniz,
Đç Anadolu’da görülür.
*(Geçici Yerleşmeler)*** **
e) Yayla :
Ev yaygın köy altı yerleşmelerdir. Yazların serin geçmesi, otların gür olması yaylacılığı arttırmıştır.
Turizm veya hayvancılık olarak kullanılır. Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu, Đç Anadolu’da yaygındır. (Plato
ve dağ yamaçlarında özellikle)
f) Ağıl :
Etrafı çitlerle ve duvarlarla çevrili, genellikle küçükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerdir. Đç ve Doğu
Anadolu’da görülürler.
g) Kom :
Doğu Anadolu Bölgesi’ne özgüdür ve hayvan beslemek amacıyla geniş otlakların bulunduğu alanlarda
kurulmuş geçici bir köy altı yerleşmesidir. Bu yerleşmenin içinde hayvan barınakları ve çoban evleri vardır.
h) Dam :
Hayvancılıkla beraber küçük çaplı tarımsal faaliyetlerin olduğu yerleşmedir. Ege Bölgesi, Göller Yöresi,
Gökçeada ve Bozcaada’da görülür.
i) Oba :
Geçimini hayvancılık ile sağlayan ailelerin kurduğu birkaç çadır ya da evden oluşan küçük
yerleşmelerdir. Doğu - Orta Karadeniz, Ege, Güney Marmara, Batı - Güneydoğu Toroslar’da görülür.
Köy Altı Yerleşmeleri Özellikleri:
1. Genel olarak tarım ve hayvancılığa dayanır. (Ormancılık da kısmen)
2. Genellikle dağınık yerleşme görülür. (Engebe etkeninden ötürü)
3. Akarsu ve göl gibi su kaynaklarının yakınına kurulur.
4. Nüfusları çok azdır.
5. Küçük ve az sayıda konutlardan oluşur.
6. Konutlara bitişik olarak ahır, ağıl, damlar bulunur.
7. Sosyal imkânlar kısıtlıdır. Kent merkezlerine de uzaktırlar.
Köy Yerleşmeleri:
2000’den az nüfusa sahip cami, okul, mera gibi ortak malları bulunan, toplu veya dağınık oturan
insanların bağ, bahçe ve tarım toprakları ile birlikte oluşturdukları en küçük idari birimdir.
Yorum Gönder