1933 - Darülfünun kaldırıldı, Đstanbul Üniversitesi kuruldu.
1925 - Ankara Hukuk Mektebi ilk açılan yüksekokuldur. 1936 - Yüksek Ziraat Enstitüsü olmuştur.
1934 - “Mülkiye Mektebi”, “Siyasal Bilgiler Fakültesi”ne dönüştürülmüştür.
1936 - Ankara’da “Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi” açıldı.
Gazi Eğitim Enstitüsü açıldı.
Yüksek Öğretmen Okulu açıldı.
Mesleki Teknik Öğretim Teşkilatı kuruldu.
Đlköğretim mecburi ve parasız hale getirildi.
Karma eğitime geçildi.
Türk ocakları kapatıldı, Halkevleri açıldı.
Köy Enstitülerin Açılması (17 Nisan 1940):
Kırsal bölgelerde öğretmen (köy öğretmeni) yetiştirmek amacıyla açıldı.
Đsmet Đnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde açılmıştır.
Hem teorik, hem de pratik eğitim verilmiştir. Eğitimi en ücra köşelere kadar ulaştıran ve eğitim kültür
alanında son derece faydalı olan kurumdur.
1954 - Demokrat parti döneminde kapatıldı.
C. TOPLUMSAL - SOSYAL ALANINDA YAPILAN DEVRĐMLER - GELĐŞMELER
Şapka Kanunu (25 Kasım 1925):
Nedeni:
• Topluma çağdaş görünüm kazandırmak,
• Çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak,
• Toplumda birliği sağlamak,
• Osmanlı’daki dağınık ve eski kıyafet düzenini değiştirmek ve çağdaş toplumlara ayak uydurtmak,
• Batı ile bütünleşme isteğidir.
Osmanlı’daki dağınık düzenin getirdiği olumsuzları kırmak için Mustafa Kemal, giyimde birliği sağlamak ve
medeni kıyafeti halka tanıtmak ve benimsetmek amacıyla, 1925 Ağustos’unda Kastamonu ve Đnebolu’ya geziler düzenledi.
Bu kanun ile fes ve buna benzer başlıklar yasaklanmış, erkekler için şapka giyilmesi zorunlu hale getirildi.
Kadınlar için hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.
Tekke, Zaviye ve Türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925):
Tarikat üyelerinin toplandığı yerlere; Tekke ve Zaviye denir. Türbeler, milli tarihe ve kültüre mal olan dini,
ilmi ve siyasi önderlerin bulunduğu mezarlardır.
Tarikatlar, eskiden toplum içinde bağları güçlü idi; zamanla aralarındaki mücadeleler ve birtakım kişiler
tarafından kullanılması ve çıkarları için birilerini kullanmasıyla bulundukları mekânlar, halkın duygularının istismar
edildiği yerler olmuştur. Ayrıca türbeler de tarikatlar için gelir kapısı ve insanların umut yeri olmuştur.
Topluma çağdaş değerler kazandırmak, bu sorunları ortadan kaldırmak ve toplumdaki huzuru sağlamak için
Tekke, Zaviye ve Türbeler kapatıldı.
“Şeyhlik, Dedelik, Dervişlik, Seyitlik, Çelebilik, Türbedarlık, Falcılık, Üfürükçülük” gibi dini unvanlar
yasaklanmıştır. Önemli kişilerin türbeleri ziyaret edilmek açıdan açık tutulmuştur. (Fatih, Mevlana, vb.)
Miladi Takvim'in kullanılması (1 Ocak 1926):
Osmanlı’da dini günler için Hicri Takvim, mali işler için Rumi Takvim kullanılıyordu. Azınlıklar da kendi
takvimlerini kullandılar. Bu alanda görülen karmaşaya son vermek ve uluslar arası ilişkilerde ekonomi, ticari ve siyasi
gelişimde uyum sağlamak için 26 Aralık 1925’te Miladi Takvim’e geçildi, 1 Ocak 1926’da kullanılmaya başlandı.
Uluslararası saat usulü - Alafranga saat kabulü (1 Ocak 1926):
Alaturka saat (yaz - kış güneşin batışını 12.00 olarak kabul eden saat) kaldırıldı; Alafranga (Uluslararası)
saat (24 saat dilimine göre) kabul edildi.
Devlet’in Dini Đslam Hükmünün Kaldırılması (10 Nisan 1928):
1924 Anayasası’nda yer alan “Devlet’in dini Đslam’dır” ibaresi kaldırılarak Laiklik adına önemli bir yol
izlendi. Devletin dini kısaca kaldırıldı.
Uluslararası Rakamların Kabulü (28 Mayıs 1928):
Bu alanda görülen karmaşaya son vermek ve uluslar arası ilişkilerde ekonomi, ticari ve siyasi gelişimde
uyum sağlamak için 28 Mayıs 1928’de uluslararası (romen) rakamlar alındı.
Milletler arası ölçülerin uygulama değişimleri (26 Mart 1931) ve kabulü (1 Nisan 1931):
Arşın, endaze, okka, dirhem, çeki gibi standartları değişen ve kullanımı zor ölçüler kaldırıldı. (26 Mart)
Batı’ya uygun olarak onlu sisteme göre düzenlenen Litre, Metre ve Kilo usulü getirildi. (1 Nisan)
Din adamların mabetler dışı dini kıyafetlerle dolaşma yasağı (1934):
Bu kanun ile toplum içinde dini kıyafetle dolaşılması yasaklanmıştır. Din adamlarının ibadethaneler ve dini
törenler esnasında dini kıyafet giymelerine izin verilmiştir. Dini cemaatlerin en üst yetkileri toplumda dini kıyafetle
dolaşması hakkı vardı: Diyanet Đşleri Başkanı, Ortodoks Kilisesi Patriği ve Yahudi Hahambaşı bu hakka sahipti.
Kadınların Erkeklerle Eşit Haklara Sahip Olması (1934):
Kadınların milletvekili seçilme hakkının elde etmesiyle oluşmuştur.
Soyadı Kanunu, Lakap ve Eski Unvanların Kaldırılması (21 Haziran 1934):
Türklerde (Osmanlı’da) soyadlarının olmaması; mülkiyet, askerlik, evlilik, ticaret ve kişilerde birçok
karışıklıklara ve karmaşaya sebep vermiştir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için uygulanmıştır.
Bu kanuna göre;
• Her Türk soyadı taşımak zorundadır.
• Soyadları Türkçe olacaktır.
• Gülünç, ahlaka aykırı sözcükler ile memuriyet, rütbe, yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak
kullanılamayacaktır.
• Hacı, Hafız, Molla, Efendi, Bey, Paşa, Hanım, Hanımefendi, Zade, Hazret, Ağa gibi eski unvanların
kullanımı da yasaktır. Ayrıca Osmanlı yöneticilerin verdiği tüm nişan ve rütbeleri taşımak yasaklandı.
• 26 Kasım 1934’te TBMM tarafından Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı verildi. Bu soyadı, başka kimse
tarafından kullanılmayacaktır.
Hafta Tatili'nin Değişikliği - (1935):
Uluslararası ilişkilerde ekonomi, ticari ve siyasi gelişimde uyum sağlamak için hafta sonu tatili Cuma’dan
Pazar gününe alındı.
D. HUKUK ALANINDA YAPILAN DEVRĐMLER - GELĐŞMELER
1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye) - (20 Ocak 1921) ilan edildi.
Şer'iye ve Evkaf Vekâleti kaldırıldı (3 Mart 1924).
Şer'iyye Mahkemeleri kapatıldı (8 Nisan 1924).
1924 Anayasası ilan edildi (20 Nisan 1924).
Ankara Hukuk Mektebi açıldı (5 Kasım 1925).
Türk (Đsviçre) Medeni Kanunu (17 Şubat 1926):
Medeni Kanun: Toplumda evlilik, boşanma, miras gibi alanlarda şahıslar arasındaki ilişkileri düzenler.
Osmanlı Medeni Kanunu (Mecelle), XIX. yy'da hazırlanmış ve içeriğinde Đslam kuralları olmasından laik değildi ve
toplumun tam ihtiyaçları karşılanamıyordu. (Mecelle’de kişilik, aile ve miras konularına yer yoktu.) Kadın - erkek
eşitliğini sağlamak ve çağdaş - laik bir toplum düzeni kurmak için 17 Şubat 1926’da kabul edildi.
Medeni Kanun’un Đsviçre’den Alınma Nedenleri:
• Avrupa’da hazırlanan en son ve pratik kanun olması,
• Demokratik ve laik bir içeriğe sahip olması,
• Toplumsal yapımımıza uygun olması,
• Geliştirilebilir nitelikte olması,
• Yargıçlara geniş yetkiler tanımış olması,
• Avrupa’daki medeni kanunlarının tümünden yararlanmış olması,
• Kadın - erkek eşitliğine önem vermesi,
• Meselelere pratik çözümler getirmesi gelir.
Medeni Kanun’un Kapsamı - Sonuçları:
Kadın - erkek eşitliği getirildi.
Kadına tek eşle evlilik hakkı tanındı.
Resmi nikâh zorunluluğu getirildi. (Nikâh ile devlet güvencesi altına alındı.)
Mirasta, tanıklıkta, boşanmada, meslek edinmede kadın - erkek eşitliği sağladı.
Kadınlara istediği mesleğe girebilme hakkı tanındı.
Evlilik akdini bozma belirli şartlara bağlanmış ve boşanma hakkı kadınlara da tanınmıştır.
Aile kurma konusunda, erkeğin bütün ayrıcalıkları kaldırıldı.
Anneye çocuğun velayetini alma hakkı tanınmıştır.
Medeni Kanun’da patrikhanenin dünyevi yetkileri elinden alınmıştır. Dini yetkilerinin devam etmesine
müdahale edilmemiştir. Patrikhanenin ve konsoloslukların mahkeme kurmaları yasaklanmış ve yargılama yetkileri sona
ermiştir.
Din ve mezhep farklılıkları kaldırılmıştır.
Barolar kurulmuş, mahkemeler yeni düzene uygun olarak yeniden oluşturulmuştur.
Osmanlı Medeni Kanunu (Mecelle) kaldırıldı.
Türk Ceza Kanunu, Đtalya’dan alınarak kabul edildi. (1 Mart 1926)
Borçlar Kanunu, Đsviçre’den alınarak kabul edildi. (22 Nisan 1926)
Ticaret Kanunu, Almanya ve Fransa’dan alınarak kabul edildi. (10 Mayıs 1926)
Ticaret Kanunu - Kara Ticareti, 29 Mayıs 1926’da; Deniz Ticareti, 15 Mayıs 1929’da yürürlüğe girdi.
Devlet’in Dini Đslam Hükmü kaldırıldı (10 Nisan 1928).
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Almanya’dan alınarak kabul edildi. (20 Nisan 1929)
Đcra - Đflas Kanunu, Đsviçre’den alınarak 24 Nisan 1929’da kabul edildi. Ancak faydalı olmamasından
30 Haziran 1932’de yeniden düzenlenerek kabul edildi.
Kadınlara siyasi haklar verildi: 1930’ta Belediye seçimlerine, 1933’te Muhtarlık seçimlerine, 1934’te
Milletvekili seçimlerine katılma ve seçilme hakkı verildi.
Atatürk Đlkelerinin Anayasa’ya alındı (5 Şubat 1937).
Yorum Gönder